Yolaçan Köyümüz nüfusuna kayıtlı fakat Taşova merkezinde ikamet ediyor. Taşoava’ya Amasya- Erbaa istikametinden girerken köprünün hemen başında sağda her türlü gösterişten uzak, basit ve oldukça mütevazi bir dükkan görürsünüz. Küçük bahçeli, alçak çatılı eski mahalle bakkallarını andıran bu dükkanda kimi zaman birkaç kalemden ibaret gıda maddesi ve mahalle çocuklarının köprünün öte başını uzak sayıp alamadıkları küçük eğlenceliklerini temin ettikleri küçük bir dükkan.

Aslına bakarsanız burası dükkandan daha çok Davut Şenel’in yerinin belli olması için işgal ettiği  zeka ve alın terinin incileştiği bir mekan. Kimi zaman çocukları ilgi gösterdiği bir bakkal iken kimi zaman kuş severlerin dikkatini çeken bir kuş evi, kimi zaman araba galerisi ve kimi zaman da sanat eserlerinin sergilendiği  stant görünümünde bir sade mekan.

Evet sanat eserlerinin diyoruz ve işte bu yazımızın kaleme alınış sebebi de aslında buydu zaten. Davut Şenel kimi zaman nakliyesini Yeşilırmak’ın yaptığı işe yaramaz ağaçlardan, kimi zaman bağ bahçelerde yetişip ömrünü tamamlamış yaşlı ağaç köklerinden, kimi zaman orman içinden getirilen  ve yakma amaçlı kullanılan şekilli şekilsiz odunları alır ve dükkanın bir yerlerine koyar. Sonra tam bir sanatçı edasıyla onları şöyle bir inceler ve o işe yaramaz ağacı bir şeylere benzetir. Sonra ağacın bir yerlerini keserek, bir yerlerini yontarak bir yerlerini oymak suretiyle benzettiği şeyin önce özetini sonra da adeta kendisini yapar. Zeka ve hayal gücü el becerisiyle birleşince inanılmaz güzellikte eserler meydana çıkar.

Odun olmaktan ve hatta çürümeye terk edilmiş bir ağaçtan neler yapılabileceğini merak ederseniz Davut Şenel’in fakiranesine uğrayın. Eğri büğrü bir ağaçtan bir buton yılanının yapılabileceğini, ağacın toprak altında kalan kök kısmından nasıl kunduz yapıldığını göreceksiniz. Daha neler, neler….

Konuşmayı pek sevmez Davut Şenel. İşiyle meşguldür. Eğer iş görmekten artan zamanı kalırsa, boş zamanlarında yine iş yapar ve fakat bu kez yaptığı iş başka bir iştir.

Halk arasında bir söz var ya, “Etliye karışmaz sütlüye karışmaz”. Davut Şenel işte böyle. O sadece işine karışır ve kendi kurduğu dünyasında yaşamayı ve üretmeyi düşünür. Ürettiklerini de paylaşır insanlarla.

Ne mutlu değil mi? İnsanların bir şeyler üretmesi ve bu ürettiklerini de en az maliyetle yapıp insanların hizmetine ve zevkine sunmaları ne güzel, ne güzel!

Hoşça kal sağlıkla kal Davut Şenel, hoşça kal.