Gazetemizin bu sütunlarında Hacı Usta ile ilgili birkaç yazı yazmıştım. Her yazıdan sonra da beni ya ziyaret ederek ya da telefonla arayarak teşekkür etmişti Hacı Usta. Bu yazıdan sonra maalesef arayamayacak ve teşekkür edemeyecek. Aslında böyle bir beklenti içinde olarak yazmadım hakkında. O layık olduğu için, o kendisine yapılan övücü şeyleri fazlasıyla hak ettiği için yazmıştık. Evet, kelimelerin ve cümlelerin bütün güç ve kudretiyle söyledik ve aynı güç ve kudretle yine söylüyoruz Hacı Usta’nın bu memlekete lazımiyyetini anlatmakta kelimeler gerçekten acze düşüyor.
Ömrünün her gününü, zekâ ve yeteneğinin her zerresini üretmeye adayan bu dehayı ne diyerek anlatabiliriz ki?
Şimdi, böyle bir yeteneği ölümünden önce takdir edip az ve kısa da olsa mutluluğuna vesile olmakla müteselli olduğumu açıkça söyleyebilirim.
Bizde insanları öldükten sonra övmek adettir v e güzel bir adettir. Keşke layık olanları ölmeden önce de övsek ve böylece onu sağlığında onore etsek.
Taşova’mız için çok acı ve yerinin doldurulması çok zor olan bir değeri maalesef kaybettik. Ne kadar değerli olursa olsun ne kadar büyük olursa olsun her fani mutlak ölüm illetiyle tanışacaktır. İnsanın kaçtıkça yaklaştığı şey ölümdür. Evet, her fani kaçar ölümden ve kaçtıkça da yaklaşır. Hacı Ustayı böyle bir yaklaşıma maalesef geçtiğimiz hafta teslim ettik.
Kabına sığmayan, Taşova’mıza sığmayan, ünü ve ürettiği kimi zaman bölge sınırlarını bile aşan koskoca Hacı Ustayı üç metrekarelik bir alana sığdırıverdik acımasızca belki. Son görevi yapmanın sorumluluğu içinde biriken dostların oluşturduğu sel sürükleyiverdi Hacı Ustayı kabristan parkına. Kamp kurdu bu koca deha ebedi istirahatgahına kendisine yakışan bir vakar ve heybetle. Bundan böyle sanat ve üretken kişiliği ile yaşayacak Hacı Usta tanıyanların yüreğinde. Çok aranacak, çok özlenecek bu nadide insan. Artık eserleriyle yaşayacak.
Demiş ya bir şairimiz.
“Eğer maksut eser ise mısra-ı berceste kâfidir”
Evet, maksat eser bırakmak ise kalıcı bir mısra yeterlidir. Bu Koca Usta kalıcı bir eser bırakmıştır ve bununla yaşayacaktır.
Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifine telmihle bitirmek istiyorum.
Arkasından hayırlı evlat bırakan insanın sevap defteri kapanmaz. Hacı Usta sevap defteri kapanmayacak bir insandı.
Hz. Rahman’a yürüyen bu nadide yeteneğe, Rahman-ı Zülcelal’den af ve mağfiret ve cennet mekânlığı niyazlarız.
Geride kalan aile efradına dost ve arkadaşlarına sabır ve metanet dualarız.
|